2 Kasım 2010 Salı

DOMATES

Çürümüş tekne dolu yalnızlar rıhtımı...
*

Usul usul gittim mutfağa, hiçbir şey olmayacak gibi davrandım. Salata yapacakmış gibi sebzeliği açtım, marulları, domatesleri, çıkardım. Güzelce yıkadım onları. Sularının süzülmesi için koydum bir kenara. Doğrama tahtasını çıkardım, çekmeceden de bıçağı...
Mutfağa geldi. Benim salata yaptığımı sanıyordu. Bıçakla salata yapmadım, O'nun en can alıcı noktasına sapladım.Tezgahın üstüne yığıldı kanlar içinde.Tek bir cümle çıktı ağzından ''Elbet, terk edileceksin.'' Öldürmüştüm onu.''Yalnızlığımı'' öldürdüm. Bir gün terk edilir miyim bilemem ama o an için mutluydum. Nirvana kelimesi anlam kazanmıştı artık benim için.
Annem girdi mutfağa , ''Bu tezgahın hali ne?'' diye sordu.''Domatesi doğrarken suyu aktı'' dedim, inandı.
Belki de sadece domates doğramıştım.:)
                                                                                    İçinizdeki Katil(!)
                                                                                                Bayan Luke...:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder